UYGULADIĞIM EĞİTİM METODU HAKKINDA

 

             Benim kişisel düşüncem, Türkiye’de gördüğüm ve incelediğim Rusça ders kitaplarının, maalesef iki büyük eksik tarafı vardır:

           Birincisi: kitapların bir kısmında Rusça yabancı dil olarak anlatılamıyor, sadece bütün Rusça gramer kuralları gösteriliyor, buda dili öğrenmeği imkânsız haline getiriyor.

           İkicisi: öğrencilerin ana dili olan Türkçe’nin özellikleri dikkate alınmıyor ve Türkler için dili öğrenmeyi kolaylaştırmıyor, aksine zorlaştırıyor. Bunun en net ispatı, Rusça ders kitabını açtığımızda, içinde ya Çin ya da Batı Avrupa bölgesine ait özel isimler karşımıza çıkıyor. Oysaki piyasada Çince ya da İngilizce dilleri için adapte edilmiş kitaplar var.

           Ben, Türkiye’ de öğretmenlik yaparak, düzgün kaynak bulamayınca, uzun yıllar Türkçe’nin özelliklerini gözlemleyerek tecrübe birikimi yapıyordum ve Türkçe diline dayalı olan kendi metodumu yaratmak zorunda kalıyordum. Sonuç olarak Türkler için pratik ve verimli bir eğitim metodu elde etmiş olduğuma inanıyorum. Tabi ki o genel ve klasik metottan biraz farklıdır, fakat bu uzun süre yurtdışında çalışan öğretmenlerde çok sık rastladığımız ve Rusça dilin akademisyen dünyasının itiraz etmediği bir durumdur.

           Rusça  kalıplarla öğrenilen dillerin ailesine girmez. Rusça Türkçeye benzer bir dildir ve en basit seviyede bile, kendinizi ifade edebilmek için ve karşı tarafı anlayabilmek için, gramerin temelini bilmek gerektiren bir dildir.  Kendi metodumda, öğretimi kolaylaştırmak için, birkaç noktaya önem veriyorum;

       1. Bu iki dilin benzer taraflarını maksimum olarak kullanmak.

       2. Hata yapma ihtimalini minimuma indirgemek.

Dili öğretirken, teknik bir dal anlatıyor gibi yaklaşıyorum. Bu noktada Rusçanın netlik özeliğini kullanıyorum. Cümleyi oluşturmak için net bir formül veriyorum. Doğru sonuç alabilmek için formüle gereken kelimeleri yerleştirmek yeterli oluyor.

        3. Ezber kısmını mümkün olduğu kadar minimuma indirgemek.

Bunun için aklınızı kalıplarla doldurmak yerine, çeviri yapma yeteneği ve çeviri hızını artırmaya önem gösteriyorum.

        4. Ezber kısmını kolaylaştırmak.

Bunun için en ilerici ve modern yöntemlerin devamlı arayışındayım.

        5. Telaffuzu oturtturmak.

Ben yabancı dili öğrenirken, tek tek seslerden oluşan ve saatlerce süren fonetik egzersizlerden nefret ettim. Dili öğrenmekten vazgeçiyordum az kalsın. Benim telaffuz egzersizleri bu kadar uzun ve sıkıcı çalışma istemeyecektir. Kelimelerde, kalıplarda ve gramer çalışmada saklı olarak, öğrenciye pek hissettirmeden, telaffuz egzersizleri kullanmaktayım. Tabi ki bunun en büyük özelliği – Türkçe ve Rusça telaffuz farkı ve benzer tarafları duymayı sağlamak ve kullanmaktır.